Cemaat mensuplarının yönettiği Süleymanlı Haber sitesinde yayınlanan “reddiye”de kitaba yönelik tenkitler aktarıldı. Kitaptaki birtakım namazların İslam’da olmadığını ileri süren haber sitesi, şunları söz etti:
“Süleymanlı yurt ve kurslarımızda genelde ve hatta çoğunlukla bu namaz toplu olarak kıldırılmaktadır. Şahsi görüşümüz bu namazın beyhude namazlar tek başına kılınır (Teravih Namazı istisna) ibaresine binaen tek başımıza kılınmasını, namazdaki zikirlerin ise sayı tarafından tekrarlanması babında değil manasının idrak edilmesi bağlamında uygulanması daha uygundur.”
‘İSLAM’DA BU TÜRLÜ BİR İBADET YOK’
“Fazilet Neşriyat’ın ‘Zilhicce’nin son gecesi mümkünse bir Tesbih Namazı kılınır ve bir Hatm-i Enbiyâ yapılır.’ Tesbih namazı konusuna üstte değinildikten sonra sıra geldi aslı astarı olmayan sonradan türetilen ‘Hatm-i Enbiyâ’ yapılması konusuna. İslam dininde bu türlü bir ibadet biçimi muhakkak yoktur.
Fazilet Neşriyatın ‘Zilhicce’nin son gecesi mümkünse’ ibarelerine binaen biz bu kadar bilgi verelim ve burada tavsiye hani yaparsan hoş olur bu geceyi de değerlendir şeklinde ele aldığımızı ve üstü kapalı olarak yılın sonu yeni yılın başına giriyorsun Müslüman muhasebeni yap hayatını gözden geçir formunda ele almakta olduğumuzda beşerler kendilerini hesaba çekebilir ve tövbe edebilir ancak şunu belirtelim ki ‘Hatm-i Enbiyâ’ diye bir ibadet biçimi yoktur.
Esas ana reddiyemizi oluşturan birinci kısım aşağıda belirtilen uydurma ve kanıtsız beyhude olmayan bidat namazadır. Bu türlü bir namaz olmadığına tüm Ehli Sünnet alimlerimizin ortasında ittifak olmasına binaen, olmayan bir namaz tipini tekrar Fazilet Neşriyat nereden nasıl hangi kanıtla çıkarmıştır bilmek isteriz.”
‘HADİSLERDE YAZMIYOR’
“Fazilet Neşriyat’ın ‘Bu ayın birinci gecesi, akşam namazı ile yatsı namazı ortasında Allâhü Teâlâ’nın isteği için iki rekât namaz kılınır.’ diye belirlediği namaz cinsine dahil Allah Resülü (a.s) efendimizden sahih bir hadis kaynağı bulunmamaktadır.
Her aya özel tahsis edilmiş tesbih namazı olmadığı üzere yeniden verilen namazı cinsine dair Allah Resül’ü (a.s) sahih bir bir hadis yahut rivayet aktarılmamıştır.”