AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin Fetihtepe Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm çalışmalarının neredeyse sonuna gelindi. Yurttaşların savına nazaran, projenin başından beri bölgeye sık sık giden belediye takımları mahalleliyi tehdit etti, projeye imza atmasını sağlamaya çalıştı. 8 Haziran’da alt yapıları kesilen konutlar, birer birer yıkılmaya başlandı. Yaklaşık üç aydır elektrik, su ve doğalgazın kesik olduğu mahallede yurttaşlar duşlarını dükkânlarda yahut İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tesislerinde aldı. Kentsel dönüşüme karşı olmayan mahallelinin istediği ise haklarının verilmesi.
“BİR BEN KALDIM”
Fetihtepe Mahallesi’nde kentsel dönüşümle uğraşan yurttaşların avukatı Onur Cingil, “Fetihtepe de öbür rantsal dönüşüm alanları ile tıpkı yazgısı yaşıyor. Bir mukavele yok, bir proje yok, hakkaniyetli bir bölüşüm yok, düşük kira ve ölene kadar borçlanma var” dedi.
Yurttaşların tapulu yerlerini alıp haklarının tam olarak verilmediğini söyleyen Cingil, “100 metrekare yeriniz var, başlarına nazaran 80 yahut 60 metrekare veriyorlar. Bunu da 15-20 yıllık borçlanmayla yapıyorlar. Kira dayanağı olarak da 1950 TL veriyorlar. Bugün 6 bin TL’den daha az bir kiralık yer bulmak güç. Her ay kiralık yere 4 bin TL kira farkı verecek olan vatandaş zati iki senede 100 bin TL eksiye düşüyor. Üstüne bir de tapulu yeri kendisine parayla satılıyor. Fetihtepe’de halk çok direndi fakat kale maalesef içten fethedildi. Çaba için kurulan dernek başkanı ve yönetimi bile belediyenin yanına geçti. Halkın yanında bir ben kaldım” diye konuştu.
“BİR ŞAHSA 30 POLİS”
– Zeynep Çiftçi: Başta bize zorla olmayacağını, yanımızda olacaklarını söylediler. Lakin söyledikleri üzere olmadı, süreç baskıyla ilerledi. Mahalleye çevik kuvvetle geldiler, bir şahsa 30 polis düştü. İnsanları mecbur bırakmak için altyapıları kestiler. Bu mu zorla olmayan hali? Bize marjinal dediler, örgüt dediler, bir sürü isim koydular. Lakin, karşımızdaki insanlara, bu kadar zorbalık yapanlara hiçbir isim koymadılar. Fetihtepe yalnız bırakıldı.
“AÇLIKTAN ÖLECEĞİZ”
– Birsen Ardıç: Sekiz sene evvel kentsel dönüşüm için bir toplantı yapıldı ve burada yaşayan insanların bir kısmı kabul etti. Bir modül simit ve peynire kendilerini feda ettiler. Sekiz sene sonra şimdi Beyoğlu Belediye Başkanı Ali Haydar geldi. Başta “Evinizi yapacağız, borç çıkmayacak” dedi. Bir buçuk sene sonra borç çıkardı. Biz burada silahlı bireyler tarafından tehdit edildik. Şu an 1950 TL veriyorlar. Zelzeleden yahut virüsten değil açlıktan öleceğiz, onların istediği de bu.”
“SOKAKLARDA YATIYORUZ”
– Cemil Karataş: Kaç aydır altyapı yok. Sokaklarda yatıyor, yıkanıyoruz. Dört torunum var, onları yıkamak için sokaklarda ateş yakıp leğen koyuyoruz. Birtakım arkadaşlarımız dükkânlarda yaşıyor, tuvalet muhtaçlıklarını mescide giderek görüyorlar. Ben de isterim ki konutum yapılsın, pak olsun. Lakin söyledikleri şeylerin garantisi yok. Bize inancın diyorlar ancak yarın gitseler yerine gelecek olan “Ben mi dedim sana? Sen işini garantiye almamışsın” demez mi? Sonuna kadar direneceğim.
“PSİKOLOJİMİZ BOZULDU”
– Zeliha Büyükbaş: O kadar huzurumuzu kaçırdılar ki psikolojimiz bozuldu. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz fakat sonuçta adaletli bir halde yapılması gerekiyor. Adalete inanabilseydik, bu kadar insan ayaklanmazdı.
Ben burada dükkân sahibiyim, sonrasında borç çıkartıyorlar. Çıkartılan fiyatları ödeyebilecek beşerler çok az. Buradaki beşerler emekli maaşlarıyla, hatta baba maaşlarıyla geçiniyorlar. Buraya geri dönebilecek miyiz ondan da emin değiliz.
“HESABINI VERECEKLER”
56 yıldır bölgede yaşadığını belirten Mustafa Çelik, “Bunca yıldır bu türlü bir şeyle karşılaşmadım. Kapalı zımnî gelerek altyapıyı kestiler. AKP buradan yüzde 80-85 civarında oy aldı ancak o artık kalesini de yıktı. Vakti gelince hesabını verecekler. Onlara gelince ne hâkim, ne de savcı var. Lakin, bize gelince bütün kanunları uyguluyorlar. Yasadışı yapıyorlar, istek almıyorlar” dedi.
Fotoğraf: Vedat Arık