HABER ARAŞTIRMA – Rapor, Paris Anlaşması’nda yer alan 2030 yılına kadar emisyonları yarıya indirilmesi istikametindeki ikazlarına karşın, fosil yakıt üretimi sübvansiyonlarının 2021’de şimdiye kadarki en yüksek düzeyinde olduğunu gösteriyor. Rapora nazaran, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle ortaya çıkan güç krizinden evvel bile, iklim krizinin berbatlaşan tesirlerine karşın G20 hükümetlerinin fosil yakıt üretimine verdiği dayanak, 2021 yılında 64 milyar ABD doları ile yeni bir doruğa ulaştı.
Yenilenebilir enerji
Raporda Türkiye ile ilgili olarak şu bilgiler öne çıkıyor; “Türkiye’nin kişi başı emisyonları G20 ortalamasının altında (0.69 katı) fakat kişi başına düşen toplam emisyon G20 ülkelerinde düşme eğilimindeyken, 2014 ve 2019 yılları ortasında Türkiye’de yüzde 5.7 oranında arttı. Çin ve Türkiye kişi başına düşen emisyonlar 2019’dakinden daha yüksek düzeye ulaşan iki G20 ülkesi pozisyonunda.
2021’in başından 2022’nin ortasına kadar 2.9 GW’lık ek yenilenebilir güç üretimi onaylandı lakin rapora nazaran bu, Türkiye’nin yenilenebilir güç potansiyelinin çok altında kalıyor ve ve güç ithalatını azaltmak için büyük bir fırsat kaçırılıyor. Buna rağmen Türkiye, yalnızca elektrik, bina, imalat ve ulaştırma kesimlerinde savlı lakin gerçekçi tedbirlerle 2030 yılına kadar tüm CO2 emisyonlarında 2018 düzeylerinin altında yüzde 32’lik bir azalma sağlayabilir.
Rapora nazaran, Türkiye değerli bir yenilenebilir güç potansiyeline sahip, lakin daha tezli yenilenebilir güç amaçlarını ve bu maksatlara ulaşmayı destekleyecek siyasetleri uygulamaya koyması gerekiyor. Bunun yerine, yenilenebilir güç kaynaklarının güç karışımındaki hissesi 2023 maksadının altına düşmüş durumda.”